Velid Bin Abdülmelik

VELİD BİN ABDÜLMELİK

(672-715)

672 (hicri 52) yılında Medine’de doğdu. Annesi Abs kabilesinden Vellâde bint Abbas’tır. Kardeşleri Süleyman ve Mesleme ile birlikte özel hocaların gözetiminde yetişti. Oğullarının eğitimiyle bizzat ilgilenip bazen onları imtihan eden Abdülmelik, hocalardan oğullarına Kur’an okumayı, bir idareci için önemli olan güzel konuşmayı ve şiiri öğretmelerini, ayrıca güzel ahlâk kazandırmalarını isterdi. Abdülmelik’in oğluVelîd’e Arapça hocaları tuttuğu halde Velîd’in bu konuda başarılı olamadığı ve halifeliği döneminde de konuşurken önemli dil hataları yaptığı kaydedilmektedir. Velîd’in bilinen ilk görevi 696 yılındaki Bizans seferine kumandan tayin edilmesidir. Bir yıl sonra hac emirliği yaptı. Abdülmelik, babasının kendisinden sonra veliaht olarak belirlediği kardeşi Abdülazîz’in vefatının ardından büyük oğlu Velîd’i birinci, diğer oğlu Süleyman’ı ikinci veliaht tayin etmişti (704). I. Velîd babasının vefatı üzerine 705 yılında hilâfet makamına geçti .

Velîd, Hulefâ-yiRâşidîn döneminde gerçekleşen ilk büyük fetihlerden altmış yıl sonra İslâm tarihinin ikinci büyük fetih harekâtını başlattı. Mâverâünnehir fâtihi Kuteybe b. Müslim, Sind ve civarının fâtihi Muhammed b. Kāsım es-Sekafî, Anadolu ve Kafkasya seferlerinin meşhur kumandanı Mesleme b. Abdülmelik, İspanya fâtihleri Târık b. Ziyâd ile Mûsâ b. Nusayr önemli fetihler gerçekleştirdiler. Horasan Valisi Kuteybe b. Müslim 708-709 yıllarında Ceyhun nehrini geçerek Sagāniyân, Tohâristan, Beykent ve ardından Mâverâünnehir fetihleri için büyük önem taşıyan Buhara’yı ele geçirdi. 710-711 yıllarında Sicistan Türk Hükümdarı Rutbîl’in barış isteğini kabul ederek bölgeyi hâkimiyeti altına aldı. Ertesi yıl Hârizm melikini (Afrigoğulları) vergiye bağladı. Mâverâünnehir’in en müstahkem şehri olan, Hindistan, İran ve Türk ülkelerinden gelen ticaret yollarının kesiştiği noktada bulunan Semerkant’ı fethetti (711-712). Bir yıl sonra Şâş ve Fergana fetihlerini gerçekleştirdi. 714 yılında gerçekleştirdiği seferde Haccâc’ın ölüm haberini alınca Merv’e döndü. Ancak Horasan’ı Irak valiliğinden ayırıp müstakil hale getiren ve Kuteybe’yi oraya vali tayin eden I. Velîd’in emriyle fetihlerine devam etti.

715 yılında çıktığı son seferinde Çin sınırlarına en yakın şehir olan Kâşgar üzerine yürüdü. Bu sırada Halife Velîd’in öldüğünü ve yerine kendisine kin besleyen Süleyman’ın geçtiğini haber aldı. I. Velîd döneminde doğu cephesinde ikinci fetih hareketi Sind bölgesinde gerçekleştirildi. Haccâc tarafından 708 yılında Sind valiliğine tayin edilen Muhammed b. Kāsım, Deybül üzerine gidip şehri ele geçirdi (712). Ardından Nîrûn, Sivîstan (Sedûsân), Brahmanâbâd ve Mültan fethedilerek Sind topraklarının tamamı hâkimiyet altına alındı. Böylece 711-715 yıllarındaki fetihlerle bugünkü Belûcistan’dan Hindistan’da Kathiavar’a kadar bütün İndus vadisi İslâm egemenliğine girmiş oldu.

Fetihlerin ikinci cephesini Anadolu (Bizans) ve Kafkaslar teşkil etti. Halifenin kardeşi Mesleme 707-708 yıllarında Bedendûn (Pozantı) çevresini, Tuvâne (Tyana) ve Ammûriye ile (Amorion) Eskişehir’i zaptetti. 710 yılında el-Cezîre, İrmîniye ve Azerbaycan valiliğine getirilen Mesleme, aynı yıl Kafkasya cephesinde Hazarlar’a karşı düzenlediği seferlerde bazı şehir ve kaleleri ele geçirdi. 711-712 yıllarında Amasya’yı ve bölgedeki bazı merkezleri, 714 yılında Kafkasya cephesinde bölgenin en müstahkem şehri Derbend’i ve çevresini fethetti. Ayrıca Cerâcime üzerine giderek Amanos bölgesini hâkimiyet altına aldı.

Fetihlerin üçüncü cephesi Kuzey Afrika ve Endülüs oldu. Halife, İfrîkıye ve Mağrib valiliğini Mısır valiliğinden ayırıp doğrudan hilâfet merkezine bağlamıştı. Bu sırada Mağrib-i Evsat’ın fethini tamamlamış olan İfrîkıye Valisi Mûsâ b. Nusayr, Mağrib-i Aksâ’yı fethetmek için harekete geçti (706); iki yıl içerisinde Sebte (Ceuta) hariç Kuzey Afrika’nın tamamı İslâm egemenliğine girdi. Sardinya, Mayurka ve Minorka adaları, Sicilya’daki bazı şehirler ele geçirildi. Mûsâ b. Nusayr, 711 yılı ilkbaharında kendisine bağlı Tanca Valisi Târık b. Ziyâd’ı İspanya’ya gönderdi. Daha sonra kendi adıyla anılacak olan boğazı geçerek İspanya fethini başlatan Târık, Vâdiilekke savaşında Vizigotlar’ı ağır bir yenilgiye uğrattı. Ardından kısa sürede Malaga (Mâleka), Elvira (İlbîre), Córdoba (Kurtuba), Ecija (İsticce) ve başşehirleri Toledo’yu (Tuleytula) fethetti. Fetih haberlerini aldıktan sonra 712 yılında Endülüs’e geçen Mûsâ b. Nusayr da başka bir güzergâh izleyerek Sevilla (İşbîliye), Carmona (Karmûne), Niebla (Leble), Mérida’yı (Mâride) ele geçirdi ve ertesi yıl Târık b. Ziyâd ile Toledo’da buluştu. İki kumandan fetih harekâtını İspanya’nın kuzeyine doğru iki koldan sürdürdü. Üç yıl gibi kısa bir süre içinde kuzeyde küçük bir bölge olan Asturias dışında İspanya’nın tamamına yakını ele geçirildi. Mûsâ ile Târık, 714 yılında Halife Velîd’in emriyle Dımaşk’a dönmek üzere Endülüs’ten ayrıldı. Bu fetihler neticesinde İslâm orduları Fransa içlerine kadar ilerledi ve Emevî Devleti’nin sınırları Türkistan’dan Fransa içlerine, Anadolu’dan Hindistan’da Kathiavar’a kadar genişledi. Emevî Devleti, Velîd zamanında askerî gücünün zirvesine ulaştı. Yine bu fetihler sayesinde gelecekte İslâm’ın bayraktarlığını yapacak olan Türkler arasında İslâm’ın yayılması yolunda önemli başarılar elde edildi.

I. Velîd döneminde gerçekleştirilen fetihler iktisadî hayatı canlandırdığı gibi bölge ticaretinin müslümanların eline geçmesini de sağlamış, bu gelirlerle ülke içinde refah artmış, ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyetler canlanmıştır. Gelişmeler imar faaliyetlerine de yansımış, Velîd bilhassa dinî mimari alanında bazıları bugüne ulaşan önemli eserler yaptırmıştır. Mescid-i Aksâ’yı yeniden inşa ettiren Velîd, Mescid-i Nebevî’yi de genişletmiş, Mescid-i Kubâ’da imar çalışmaları yaptırmış. Kâbe’nin onarım ve bakımı için Mekke Valisi Hâlid b. Abdullah el-Kasrî’ye 30.000 dinar göndermiştir. Mescid-i Harâm’a ilâveler yapılmış, bu sırada Kâbe’nin kapısı ve oluğu ilk defa altınla kaplatılmıştır.

KAYNAKÇA;

https://islamansiklopedisi.org.tr/

Henüz Yorum Yapılmamış