
Cihad
Güç ve gayret sarfetmek, bir işi başarmak için elinden gelen bütün imkânları kullanmak anlamına gelen Cihad kelimesi Arapça’da cehd kelimesinden türemiştir. İslami kaynaklarda ise İslâm’ın yükselmesi, İslam’ın ve Müslümanların korunması için gayret sarf etmek, bu yolda canla ve malla fedakarlıkta bulunmak, fitneyi ortadan kaldırmak anlamlarında kullanılır. Tasavvufta ise nefsin uygunsuz isteklerine karşı koymaya verilen isimdir. Kur’an-ı Kerîm’deki muhtelif ayeti kerimelerde ve Resulullah Efendimiz (sav)’in birçok hadisi şerifinde Allah yolunda cihad etmenin faziletlerinden bahsedilmiştir. Cihad ile İlgili Bazı Ayet-i Kerîmeler; “Allah uğrunda hakkıyla cihad edin…” (Hac,78) “…Mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (Tevbe, 41) “İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya işte onlar birbirlerinin velileridir…” (Enfâl, 72) Cihad ile İlgili Bazı Hadis-i Şerifler; “Müşriklere karşı mallarınız, canlarınız, nefisleriniz ve dillerinizle cihad edin.” “Allah benden evvel hiçbir ümmete bir nebi göndermemiştir ki, ümmet içinde kendisine yardımcı olan havârîlere, yerleştirdiği geleneklere göre hareket eden arkadaşlara ve emirlerine itaat eden dostlara sahip olmamış olsun. Sonra bunları bir nesil takip eder. Onlar yapmadıklarını söyler, emredilmeyen işleri yaparlar. Bunlarla eli ile fiilen mücadele eden mümindir, dili ile mücadele eden mümindir, kalbi ile mücahede eden mümindir. Bunun dışında kalanların hardal tanesi kadar da olsa imanları yoktur.” “Rasûlullah’a: ‘Hangi iş daha hayırlıdır?’ diye soruldu. ‘Allah'a ve Peygamberine iman etmektir.’ dedi. ‘Sonra hangisi faziletlidir, denildi: ‘Allah yolunda cihaddır.’ cevabını verdi. ‘Sonra hangisidir?’ sorusuna karşı da: ‘Makbûl olan hac'dır.’ buyurdu.” Abdullah b. Mes'ud şöyle anlatıyor: “Rasûlullah'a: Yâ Rasûlallah, Allah katında hangi iş daha sevimlidir, diye sordum. Vaktinde kılınan namazdır, dedi. Sonra hangisidir, dedim. Anne ve babana iyilik etmendir, buyurdu. Sonra hangisidir, sorusuna da: Allah yolunda cihaddır, cevabını verdi.” Ebû Zerr (r.a.)’den şöyle rivayet edilmiştir: “Ya Rasûlallah, hangi amel daha faziletlidir?” dedim. “Allah’a iman etmek ve onun yolunda savaşmaktır.” buyurdu. Bir adam Peygamberimiz (s.a.v)’e geldi ve: “İnsanların hangisi efdaldir?” diye sordu. Rasûlullah: “Allah yolunda malı ve canı ile cihad eden mümin kişidir.” buyurdu. Ümmetin İzzetini Ayakta Tutanlar Resulullah Efendimiz (sav)’in Buhari’de geçen bir hadis-i şerifinde “Ümmetimden bir grup Allah’ın dinini ayakta tutmaya devam edecektir. Yalanlayanlar ve aykırı davrananlar, onlara bir zarar veremeyecektir. Kıyamet geldiğinde onlar bu durumda devam ediyor olacaklardır.” buyuruyor. Bir başka hadis-i şerifte ise “Bu din yıkılmadan ayakta kalacaktır. Kıyamet kopuncaya kadar da Müslümanlardan bir grup, bu din için çarpışacaktır.” ve “Ümmetimden bir grup hak için cihada, kıyamet gününe kadar devam ediyor olacaktır.” buyruluyor. Bu hadis-i şeriflerde görülüyor ki; sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in ümmetinden bir taife –Taife-i Mensure– kıyamete kadar İslam’ın izzetini ayakta tutmak için cihad etmeye devam edecektir. Bu Müslümanların kim olduğunu ise şu hadis-i şerifte öğreniyoruz; “Ümmetim’den bir grup dinde güçlü olmaya devam edeceklerdir. Güçlüklerle karşılaşsalar da düşmanlarını ezecekler, karşıtlarından etkilenmeyeceklerdir. Allah’ın kıyamet emri geldiğinde onlar bu hâlde olacaklardır. Ashap dedi ki: ‘Ya Resûlullah! Bunlar kimlerdir ve nerede bulunacaklardır?’ Kudüs’te, Kudüs’ün çevresinde olacaklardır.”. Bu itibarla, hak hukuk dinlemeden ve hiçbir kural tanımadan İslam’ın kutsal değerlerine ve mekanlarına saldıran, Müslümanların haklarına tecavüz eden zalimlere karşı cihadın, İslam’ın izzetini kuşanmış ve bu yolda can vermeyi şeref bilen yiğitler tarafından kıyamete kadar Kudüs’te devam edeceği açıkça görülmektedir.