
Titus
Yaklaşık 70 yılındaki Yahudi isyanını şiddetli bir şekilde bastıran Roma imparatoru Titus MS 39'da Roma'da doğdu. Roma’ya karşı belki de hiçbir yerde Kudüs’te olduğu kadar geniş katılımlı bir isyan çıkmamıştı. Romalıları Kudüs’ü kuşatmaya zorlayan olayları başlatanlar Zealotlar (fanatik Yahudiler)’dı. Romalılar, Filistin’i M.Ö. 63 yılında bölgede kan dökmeden imparatorluğa katmışlar sonra da zamanın şartlarına göre “hoşgörülü” sayılabilecek bir yönetim biçimi oluşturmuşlardı. Ayrıca, Yahudilere Roma İmparatorluğu içinde, başka topluluklara tanınmamış hak ve ayrıcalıklar verilmişti. Yahudiler kendi kralları tarafından yönetiliyor ve dinlerini özgürce yaşayabiliyorlardı. Yahudilerin önemli bir bölümü de aslında kendilerine tanınan otonominin farkında ve bundan memnun bir şekilde yaşıyorlardı. Yahudilerin Roma yönetimi altında yaşamaktan memnun olmasalar bile Roma’ya başkaldırmaları düşünülemezdi. Küçük bir Şehir Devleti olan Kudüs’teki Yahudi idaresi, Roma Devleti ile karşılaştırılamayacak kadar güçsüzdü ve Yahudilerin Roma’ya isyan ederek bir şey elde edemeyeceği de açıktı. İsyan, Kudüs yakınlarında muhkem bir kalede başlamıştı. Kaledeki Roma garnizonu, Zealotların ani saldırısı ile gafil avlanmış ve askerlerin tümü kılıçtan geçirilmişti. Benzer bir saldırı, Antonia kalesindeki Roma garnizonuna da gerçekleştirilmişti. Garnizondaki askerler, kaleyi terk etmelerine izin verilirse teslim olacaklarını bildirmişlerdi. Zealotlar bu şartı kabul ediyor görünmüşler ve teslim olan askerlerin hepsini öldürmüşlerdi. Roma ordularına karşı girişilen bu savaş, 70 yılında Kudüs'ün kuşatılmasıyla sonuçlanmıştı. Zealotlar’ın aşırı bir tavırla başlattıkları bu savaş, Kudüs’teki Yahudi varlığını sona erdirecek noktaya getirdi. Zealotlar, aralarındaki ılımlı Yahudileri susturarak, Kudüs ve çevresinde çok sayıda Roma askeri ve Yahudi’nin kıyımına sebep olan bu ortamda sonuna kadar savaştılar. Fakat Roma birlikleri uzun bir kuşatmanın ardından Kudüs'ün surlarını aşıp şehre girdi. Zealotlar, sokak aralarında, barikatların arkasında savaşmaya, ele geçirdikleri Romalı askerleri vahşice parçalamaya ve böylece karşı tarafı tahrik etmeye devam ettiler. Bu şekilde geri çekilirken bin yıl önce Kral Süleyman tarafından inşa edilen Tapınağa sıkıştılar. Yahudi Zealotlar’ın bu amansız ve sonu gelmez saldırgan tutumları karşısında Romalılar, Tapınağı kuşatıp içindekileri öldürdüler. Yapıldığı dönemde ihtişamlı bir görüntüye sahip olduğu kalıntılarından anlaşılan Tapınak büyük tahrip gördü. Ardından, Tapınaktaki menora, törenle Kudüs’ten Roma’ya getirildi ve bu tasvir Roma’daki Titus Takı’na kazındı. Tapınaktan geriye sadece batı tarafındaki duvar kaldığı iddia edilse de arkeolojik veriler bu iddiayı desteklememektedir. Kuşatma altındaki Yahudi grupları arasında şiddetli tartışmalar yaşanmıştır. Zamanında altın çağını yaşamakta olan şehir surları Roma İmparatorluğu’nun görkemli ordusu tarafından çevrelenmişti. Haftalardır devam eden ağır kuşatmaya karşı ne yapmak gerektiği sorusu Yahudileri birbirine düşürmüştü. Uzun süredir yarı aç şekilde savaşmakta olan şehrin yiyecek stokları tükendi. Bağnaz Yahudi liderlerinin, Kudüs’te 66 yılında sebep oldukları ayaklanma sonunda, Titus isyancılara karşı oldukça sert tedbirler almıştır. İsyancılardan pek çoğu hapse atılmış, öldürülmüş ya da köle olmuştur. Bunun üzerine, Yahudi yönetici sınıfı unutulmuş ve Kudüs’teki Tapınak’ta ibadet sona erdirilmiştir. 70 yılında isyan bastırıldıktan sonra Kudüs ele geçirilmekle birlikte, Diasporadaki Yahudiler de isyan sebebiyle kötü bir şekilde aşağılanmışlardır. Haham Yohanan Ben Zakkai, durumu akılcı bir şekilde değerlendirerek hamasi bir harekete girişilmemesi gerektiğini halka anlatmıştı. Ancak Zealotlar, bu şekilde düşünen azınlığa üstün gelerek Yahudi toplumunu savaşa sokmuşlar ve sert sonuçlara maruz kalmasına sebep olmuşlardır. Yahudileri yaşanan felakete sürükleyen Zealotlar direnmelerine devam ederek yeni sıkıntılara sebep olmuşlardır. Kudüs’teki kıyımdan kurtulanlar, isyanın başladığı yerde, Masada kalesinde bir kez daha örgütlendiler ve yeniden Roma'ya karşı silahlı mücadeleye giriştiler. Sonunda 73 yılında, 960 Zealot, eşleri ve çocukları ile Masada'da sıkıştırıldılar ve teslim olmaya zorlandılar. Ancak Romalılar kaleye girdiklerinde tek bir canlı Yahudi bile bulamadılar; teslim olmaktansa birbirlerini öldürerek topluca intihar etmeyi tercih ettiler. Roma’yla mücadeleye ve öldürmeye tüm gücüyle karşı çıkmış olan Haham Yohanan Ben Zakkai, şehir kuşatıldığında bir tabut içinde kaçırılmıştır. Yohanan’ın savaş sonunda, bir şekilde Roma’dan aldığı izinle kurduğu okul sayesinde etnik olarak yenilmiş ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış olan Yahudi halkının inandığı Yahudi dini devam ettirilmiştir.
Referanslar